HARUN YİĞİT / VADANDAS OSMAN'IN YERINE HOS GELDiNiZ
  OKUDUKLARIM Mustafa MUTLU
 

 

Mustafa MUTLU

13 Aralık 2015 · Samsun · 

OKUDUKLARIM

‘VERİP KURTULALIM’ DİYEN 
SOYSUZLARIN OKUMASI İÇİN!

“Tarihin 1914 diye haykırdığı zaman diliminde, Sarıkamış dağlarında ölüm kol geziyor, kar ve fırtına gencecik bedenler üzerinde yakarcasına esiyordu.
Resmi kaynaklara göre doksan binin üzerinde şehidimiz vardı. Anadolu’nun her köyünden anaların gözyaşları ile birlikte ağıtlar yükseliyordu. 
‘Sarıkamış’, bu ağıtların yazıya dökülmüş halidir.
Amacım yakın tarihimizde yaşanan bu olayı gelecek kuşaklara aktarabilmek adına önemli bulduğum kahramanlık olaylarını şiirleştirerek yazmaktı. 
Eksi 30 derecedeki acıların ve yiğitliğin destan olduğu Sarıkamış’ı, artı 35 derecedeki Antalya’da yazamayacağımı anladığımdan Aralık ayında Erzurum, Oltu, Sarıkamış, Bardız ve Kars’a gittim. Bir gece Bardız Yaylası’nda eksi 33 derecede sabah yediye kadar nöbette kaldım.
Sarıkamış, bizim destan… Türküler, ağıtlar, yiğitlemeler bizim. Bu acı, bu soğuk, bu dağ, bu öykü bizim.”
*** 
Bu satırları gazeteci ve şair Harun Yiğit’in Sarıkamış adlı destan kitabının önsözünden aynen aktardım.
Doksan binin üzerinde askerimiz şehit düştü Sarıkamış’ta… Kim bilir; belki de bu isimsiz askerlerin içinde benim iki dedem de vardı…
Ya da sizin askere gidip de gelmeyen büyük dedeniz…
***
Abartmak istemiyorum ama hani içimizden birileri Kurtuluş Savaşı’nı nasıl Nazım’ın destanından öğrendiyse, Sarıkamış’ı da bu destanla birilerine öğretecek Harun Yiğit… 
Bu destanı önce, Doğu’yu ve Güneydoğu’yu gözden çıkaran liboş ve Yeni Osmanlı tayfası okumalı…
Sonra da o toprakları bizden alabileceklerini emperyalistlere peşkeş çekebileceklerini sanan alçaklar!
Okumalı ki nasıl “nafile bir çaba içinde olduklarını” görmeli…
O topraklar verilmez…
Çünkü verilirse, verenlere, göz yumanlara “insan” denmez…
İşte; bu müthiş destandan bir bölüm:
***
“Vay anam kurası”, kuranın adı
Yaktı annelerin yüreğini
1316’lılar çağrıldı
14 yaşındaki kuzucuklar
Asker oldular
Zaman
Zehirli bir böcek
Isırıyor beynimi
Islık çalıyor
Fırtına
Yamaçlara çarpa çarpa
Ve
Savrula savrula
Tokat gibi vuruyor yüzümüze 
Biz;
“Vay anam kurası”ndan çıkanlarız
Biz ölmeyiz
Ölüm sürünsün
Yiğit olup boğarız geceyi
Zafer dolu bir seherde
Gün gelir
Türkümüzü çığırır tarih…
Ve destanımızı yazar
Gülceci, gül yürekli bir ozan…
***
Yaya gittiler tam yirmi dört saat
Bunlarda din, iman vicdan kalmamış
Dayanmadı bu zulme katır ve at
Paşalar insanlıktan ders almamış
Geçit vedmez Soğanlı, Sarıkamış
Yürekleri nasır tutmuş kat be kat
Donan cesetleri çakallar yemiş
Mehmet aç ölürken kurtlar demiş “et”
Paşa Sarıkamış’ı Balkan sanmış
Karın altı, üstü bir, Mehmet yat
Seni ana kucağından
…Alıp götürene
..…Götürüp aç
....…Yarı çıplak bırakana
Kalk yattığın yerden
Kalk da tükür yüzüne
Yeni umutlara düştü oy, deli gönlüm
Bugün yine coştu vay deli gönlüm!
Hayalim gönlümde eğleşir
Dokunsam tenine yanar ellerim!
***
Geçit vermez Sarıkamış, Soğanlı
Ne Yemen
Ne de Balkan burası
Yandım ana yandım
Buzlarla kucaklaştı
“Vay anam kurası!”

BUZLARIN TUTUŞTUĞU YER
SARIKAMIŞ
Türü: Destan
Yazan: Harun Yiğit
Yayınlayan: Mavi Kitap, Antalya
Baskı tarihi: 2015, Kasım
Sayfa sayısı: 224
Not: Kitabı kitapçılarda bulamazsanız 0242-247 98 45’ten ödemeli olarak isteyebilirsiniz. Şairle iletişim için 0545-211 13 31’e telefon edebilirsiniz.

 

 Mustafa MUTLU

 
   
 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden