HARUN YİĞİT / VADANDAS OSMAN'IN YERINE HOS GELDiNiZ
  Mustafa Demir- Sarıkamış Kitabı Yazısı
 

 Mustafa DEMİR  Berlin

 Buzların Tutuştuğu Yer: Sarıkamış KİTABI için

Bin sekiz yüzlerin sonu, bin dokuz yüzlerin başı üç kıtada hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma dönemidir. Osmanlı topraklarında uluslaşma sürecini tamamlayan uluslar ardı ardına ulusal devletler kurmaktadırlar. Bu durum dünyada yeni paylaşım sürecini tetiklemiştir. Rusya bölgede büyük bir güç haline gelirken, Almanya ve İngiltere durumdan rahatsız olmaktadırlar. Almanya, Osmanlı İmparatorluğunu doğu cephesinde Rusya ile savaşa ikna eder. Alaman dümbeleği Enver Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu, Alman generallerinin planlarıyla Rusya ile savaşa tutuşur. Üç hafta gibi kısa süren bir savaşta, doksan bin yoksul asker katlolur. Ağır kış koşullarında, savaşlardan yıpranmış, yorulmuş, savaş araç ve gereçleri azalmış Osmanlı Ordusu, savaşamadan Allahuekber dağlarında donarak kırılır.

Ne zaman Sarıkamış kelimesini duysam Ruhi Su‘nun gür sesinden Askeri kırdıran Enver’i Paşa haykırışı çınlar kulağımda. Doksan bin vatan evladının; akılsızca, hunharca, dünyanın yeniden paylaşımını isteyen emperyalist güçlerin ve onların maşalarının kırdırdıkları onbinlerce yoksul gencin feryatları bu kez de arkadaşım Harun Yiğit’in Buzların Tutuştuğu Yer Sarıkamış adlı destanında dile geliyor.

Harun Yiğit çok yönlü bir sanatçı.  Bir ressam, bir şair… Hem uyaklı halk şiiri hem de serbest şiirler yazdı. Yıllarca diyarı gurbette gezdi, türküsü güzel olsun diye. Şimdi de bu yüz yıllık büyük acıyı gelecek nesillere aktarmak gayretiyle destanlaştırmış. Buzların Tutuştuğu Yer Sarıkamış kitabını destanın ruhuna uygun desenlerle bezemiş.

Gözlerimden dökülen yaşlar gibi

Sıcak bir çorba düşler gibi

Ninemin anlattığı masallara başlar gibi

Başlamasına başladıkta

Bu masal değil, efsane değil

Yıl bin dokuz yüz ondört

Çılgın, ihtiraslı, hayalperest iki delinin

Düşman askerlerinin bile yapmadığını, yapamadığını

Kendi askerine kıyarak

Doksan bin insanın

Aç, açık, yarı çıplak

Kendi komutanları tarafından

Zalimce ölüme zorlanmasının

Öldürülmesinin destanı bu

Savaş, hakim güçlerin, hakim sınıfların, hakim ulusların, hakim inançların; hakimiyetlerini perçinlemek ya da genişletmek için başvurdukları bir yöntemdir. Bir de özgürlük ve bağımsızlık için savaşanlar vardır.

Haklı ise savaşın

Silahın sulh yaratır

Uygarlık ışığının

Işığını parlatır

Allahuekber dağlarında doksan bin askerin donarak ölümüne sebep olan Sarıkamış Savaşı, dünyayı yeniden paylaşmak isteyen güçlerin çılgınlığıdır.

Kalpağına yandığım Enver Paşa

Merhem diye asker sürer dağlara

Elalemin tokmağıyla davullar çaldık

diye özetler Harun Yiğit bu savaşın özünü.

Destanda onlarca yoksul halk çocuğunun ağır koşullara rağmen, kahramanca ölüme gidişlerinin öyküleri anlatılıyor. Geride bıraktıkları anaların, babaların, çiçeği burnunda gencecik gelinlerin, nişanlı kızların gözleri yolda, kulakları gelecek haberdedir. Lakin;

Enver Paşa’nın

İşlediği cinayetleri

Ve hainlikleri çoktur

Neron’un işkence

Ve zulmünden

İnanın

Daha çoktur

Açlık, susuzluk, kar, tipi, dayanılamaz soğuklar, insana aç kurtlar gibi saldıran bitler ve tifus salgını, askere aman vermez. Yurtsever kahraman askerler adına haykırır Harun Yiğit:

 

Paşa paşa Enver Paşa

Dinin yok mu senin haşa

Nemrut musun?

Firavun mu?

Sürdün bizi kara kışa

Sürdün bizi kara kışa

Savaş aşağıdaki dizelerle gerçek anlamını buluyor destanda.

Büyüklerin anlattığı gibi değildi

Şu askerlik

Şu savaş.

Savaş gerçek

Savaşın yüzü soğuk

Savaş kandı

Savaş can almaktı

Can vermekti

Harun Yiğit bu dizelerle insani olanı yakalıyor. Can almanın ve can vermenin savaştan kaynaklandığı gerçeğini vurguluyor. Savaş yerine barışı konuşabilsek!.. İnsanların her türlü farklılıklarına rağmen uyum içinde, dostça, kardeşçe sürdürdükleri bir yaşamın destanlarını yazsak, okusak!.. En azından bu zulmün üzerinden yüz yıl geçmişken, savaşlar olmasa artık, tüm yer yüzünde…

Yoksa:

Gidenlere kar etmiyor bunca ağıt ah, aman

Sona akarken tersine çevrilmiyor ki zaman

Ateşten yanan oduna geri döner mi duman

Sözü Harun Yiğit’in çağırısıyla bitirelim.

 Sarıkamış bizim destan… Türküler, ağıtlar, yiğitlemeler bizim. Bu acı, bu soğuk, bu dağ, bu öykü bizim. Yürek sesimizdir mısralarımızın ruh kökleri. Buyrunuz, birlikte gezelim bizim dağları, birlikte çığıralım türkümüzü, yanalım, yakılalım ve gelecek nesillere sunalım; olmaz mı?

 

Mustafa Demir

Kitabı edinme adresleri

 

http://www.dr.com.tr/Kitap/Buzlarin-Tutustugu-Yer-Sarikamis/Harun-Yigit/Edebiyat/Siir/Turk-Siiri/urunno=0000000675865

 

http://www.kitapyurdu.com/kitap/buzlarin-tutustugu-yer-sarikamis/383134.html

 

Veya

Telefon ile

Harun YİĞİT iletişimi

05452111331

 
   
 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden