HARUN YİĞİT'İN BİLİNMEYEN YÖNLERİ

Mustafa CEYLAN

Harun YİĞİT, şu koca âlemde benim en yakın dostlarımdan birisidir. Şimdi ben sizlere bu yakın dostumun bilinmeyen yönlerini anlatacağım.
-Harun Yiğit, günümüz Türk Şiirinin en gözü sulu şairlerinden birisidir. Yolda bir çocuk düşüp dizini kanatıp ağlasa; o da ağlar. En çok da, hiç tahmin etmediği ve çok sevip saydığı yakın dostlarından kendince yanlış şeyler görürse, kapanır içine, alır sırtına kabuğunu, çeker yorganı ve o sulu gözleriyle başlar için için ağlamaya.

-Günümüz Türk Şiirinde yazdığı TEK ŞİİR SEBEBİYLE, ŞİİRİNİN BAŞLIĞI, kendi adını unutturan tek şairdir. Bir Vatandaş Osman şiiri kaleme almıştır, o şiir, nüfus kütüğündeki Harun Yiğit adını adeta geride bıraktırmış, Vatandaş Osman adı asılmış da, kendi adı mahlas gibi kalmıştır.

-Bir gecede, Kaleiçinde kendisi bir otelde, çantası başka otelde yatan ender kişilerden birisidir. Almanya’dan gelmiştir. Ansan’da buluşmuşuzdur. Akşam olunca iki tek attıktan sonra vedalaşmışızdır. Gece 23’den 03’e kadar Kaleiçinde otel aramıştır. Gündüz dar olan, hareketi olan sokaklar gece sakinleşmiş ve büyümüştür adeta. Sabah uyandığında bir de bakar ki, çantasını koyduğu otel karşıda, kendisinin yatmak zorunda kaldığı otel de bu yandadır.

-Daha geçen seneye kadar başında şapka taşıyan şairin evinde 10 dan fazla şapkasının bulunduğunu ve en çok da Ecevit veya Atilla ilhan şapkasını sevdiğini ve cigalı şapkasına da bayıldığını biliyor musunuz? Ona şapkayı çıkarttıran Kızı Gülsen’dir. Hatta 37 yıl içtiği sigarayı bile bıraktıran kızı GÜLSEN’dir.

-Almanya’da 50 den fazla resim sergisi açan bir ressamdır o. Hattâ, devrimci bir örgüte ücreti karşılığı resim yapmış, ama, senelerce karşılığını alamamış, üç kuruş alacakken 33 kuruş da masraf etmiş bir ressamdır.
-Almanya’ya babasının yanına ülkedeki sol-sağ-anarşi olaylarından kaçarak gittiğini biliyoruz.

-Sonra Almanya’ya alışamayıp ülkeye geri kaçıp geldikten sonra, sanırım Yalova olacak, o civarlarda tuğla fabrikalarında amelelik yapar.
-Ünlü Halk Ozanımız Maksudî(Osman DAĞLI) ona KAMÎLÎ mahlasını vermiştir. Osman Dağlı ile çok önemli hatıraları bulunmaktadır.

-Hece şairi iken, GÜLCE ÖNCESİ’nde bilgisayar klavyesini saz gibi kullanan ve anında dörtlükler söyleyip yazabilen ender şairlerdendir. Hakan İlhan KURT ile teke tek kaldıkları İLLER KONULU şiir yazım-atışma konusunda ADANA konusuyla birinci gelmiştir.

-Dünyanın en uzun ve en çok hece sayısından oluşan, KATLAMA adı verilebilecek, 64 heceden oluşan yeni bir ŞİİR TÜRÜ ortaya atacakken elime düşen, ŞİİR DELİLERİ’nden birisidir.

Hem kendi güler, hem de yaşadığı çağ ona güler…

-Benim horultulu geceme TETİKÇİ TUTARAK, sabaha kadar ALLAH’IM BEN BU OYUNA NASIL GELDİM, KURTAR BENİ diye yalvardığım gecelerimin katilidir.

-Filistinli Çocuk şiiriyle en şeriatçı sitelerin baş şairi, Ülkemde Kadın şiiriyle kadın örgütlenmecilerini savunan internet sitelerinin şiirci başısı; Vatandaş Osman şiiriyle Hürriyet, Akşam gibi büyük gazeteler dahil, en çok videosu yapılan ve hakkında bir çok makale yazılan bir heccavdır.

-Çaktırmadan saz çalan, bağlamayı ve ağlamayı iyi bilen birisi. Çocuklarının saz-müzik öğrenmeleri için ünlü sanatçılardan kurs aldırtan bir babadır.
-En çok Başbakanımızı seven, en çok patates soymasına bayılan, arada bir çizdiği ipe sapa gelmez karikatürleri ile aslında Silivriye kalkacak otobüste yer kalmadığı için, otobüse binememiş bir eleştirmendir.
-Sarıkamış destanı yazabilmek için eksi 35-45 derecede donduktan ve soğukta buz kestikten sonra, bana telefon açıp, soğuktan ölmek üzereyim diye bağıran bir dosttur o…

-Çingene kızlarının gözlerine hayrandır hep. Cuma pazarlarında hamsi festivali yapar. Bana içkiyi yasak eder ama, kendisi eve gidince, Rabia Sultan’ı uyutup gecenin ilerleyen saatine kadar dem çeker.
-Sabahları erken uyanmasını hiç sevmez. Okkalısından bir küfür duymak isterseniz sabah erken saatte onu uyarınız.

-Babasının traktörünü pek sever, suyu sular tarlalarda; Firdevsi’ye aşıktır. Harun yüzünden İran Azerbaycan’ında bugün dahi 2 öğretim üyesi tutukludur. İran polisi ve ajanlarından da korkusu devam ediyor işte.
-Alper Tunga’ yı gerçeğe yakın ve Türk kahramanı olarak şiirleştiren tek ve en önemli destan şairimizdir.

-Güllük PTT’sinin alt tarafında bulunan benim de GÜLCE adını verdiğim yerde yere bağdaş kurup oturması ve birayı yudumlaması seyredilmeye değer.

-Ahmet Tufan Şentürk “Türk Şiirine Hizmet ödülü”  almıştır.

-Bana ödünç kitap okutturan bir adamdır. 

-Merkez Bankasına gidip cebine binlerce adet bir kuruşluğu dolduran bir vatandaştır.

LEVHALARI TERSİNE OKUR
Her LEVHA dan bir sürü anlam çıkartır.

Vatandaş Osman'ın ne diline ne de eline düşmeyin canlar.
Siz en iyisi onun KALBİNE düşün...

Mustafa CEYLAN